Yaptigimiz kaba taslakta biraz gecikmis ve gunlerdir yola cikmak icin
sabirsizlanan iki kafadar olarak 2 Agustos 2012 gunu Kayseri'den yola
cikiyoruz. Susehri ve Sebinkarahisar'dan gecip, guzel dag yollarindan
virajlarin tadini cikararak Giresun'a iniyor ve oradan da devam edip
Sarp sinir kapisina cok yakin olan Findikli'ya ulasiyoruz.
Ilk gun yaptigimiz bu 780 km nin ardindan biraz dinlenmek ve eski arkadaslarimiz ceren ve Guclu ile zaman gecirmek icin burada iki gece ve bir gun kaliyoruz. Zaten Agi'nin Rusya vizesi 5 Agustos'tan itibaren gecerli oldugundan ve gecen yil Gurcistan-Ermenistan bolgesini gezdigimiz icin orada takilmaktansa Findikli'da zaman gecirmeyi yegliyoruz. Arkadaslarimizin evinin hemen onunde akan Abu Dere'si gecen yil oldugu gibi bu yil da oyun mekanimiz oluyor. Daglardan inip denize kosan bu tatli derede yuzmek bize kendimizi ayricalikli hissettiriyor. Bu kisa zamanda 11 yasindaki bir cocuga, suya baliklama atlamayi ogretmek ise bana keyif veren bir kazanim oluyor.
En son 17 yil once gittigim Ayder Yaylasi'na gidiyor, Firtina Deresi'ni ziyaret ediyoruz. Duygular karmakarisik...
Eve donup bu muhtesem gunbatimi esliginde aksam yemegi yiyor ve biraz sohbetten sonra dinlenmeye cekiliyoruz.
Ertesi sabah, Gurcistan'i transit gecmek uzere yola cikiyoruz. Problemsiz sinir gecisi ardindan, artik biraz da trafik ve kalabiligindan bunaldigimiz Gurcistan yollarini bir solukta aliyoruz. Tiflis yakınlarindan kuzeye donerek bugun konaklayacagimiz Kazbegi Koyu'ne suruyoruz.
Simdi buyuk kismis asfaltlanmis olan Old Military Highway'i, buyuk keyifle geciyor ve meshur seyir teraslarina ulasiyoruz.
Vadi gercekten buyuleyici, durup seyretmeye degecek guzellikte.
Buradan sonra artik bozulan, tas toprak stabilize yoldan devam ediyoruz.
Ve hava kararirken Kazbegi'ye ulasiyor, kazikciligiyla unlu koyde kendimizi yormak yerine Gergeti Trinity civarindaki parka kamp atiyoruz. Yine de marketten aldigimiz 1 lt kefir, 4 yumurta, 1 ekmek ve 4 dometese odeme yaparken bizi opmeyi ihmal etmediklerini farkediyoruz.
Sabah meshur Kazbek Dagi manzarasiyla uyaniyor ve yine o standartlar icin kazik fiyatli kahvelerimizi icip, Rus sinirina ilerliyoruz.
Sinira giden yol harikulade.
Gurcistan Rusya sinirini da hicbir problemle karsilasmadan, kolaylikla geciyor ve Valdikavkaz'a ulasiyoruz.
Vladikavkaz'da once biraz Ruble sonra bir Rus operatorunden, icinde sinirisiz internet barindiran bir sim kart aliyoruz. Bu mobil internet sayesinde bizi Turkiye'de merakla izleyenlere bilgi gecebilecek imkani yakaliyoruz ancak bu buyuk ulkede, kendi ulke sinirlari icinde bile roaming oldugunu daha sonra ogrenecegiz. Yine de kullanim pahaliya gelmiyor ancak zaman zaman kesilen internetin sebebini ancok sonralari cozecegiz. Meger hergun belli bir miktar on odemeli kartimizdan kesilecekmis ve bizim ulke ici sandigimiz bazi konusmalar sandigimizdan daha pahaliya gelecekmis.
Motorumuzu litresi 1 dolardan ucuz Rus benziniyle doyurmanin hafifligiyle kuzeye yoneliyoruz. Cografya ve sehirler degisiyor. Ikinci Dunya Savasi'na dair anitlar heryerde...
Georgievsk...
Ve bugunku hedefimiz olan Budennovsk'a problemsiz sekilde ulasiyoruz.
Sehirdeki tek otele gidiyoruz ama fiyat kalite orani tam bir fiyasko olan otel yerine, su taksici abimizin
icten yardimi ile yasli bir ciftin bahceli evindeki bir odayi 200 ruble yani yaklasik 6 dolar karsiliginda kiraliyoruz. Ustelik motorumuz da evin demir kapılı avlusunda guvende! Bir marketten alisveris yapip besleniyor ve sabah erkenden yola cikmak uzere kendimizi, sicak ve sivrisinekler nedeniyle pek de rahat uyuyamayacagimiz uykuya teslim ediyoruz.
Ilk gun yaptigimiz bu 780 km nin ardindan biraz dinlenmek ve eski arkadaslarimiz ceren ve Guclu ile zaman gecirmek icin burada iki gece ve bir gun kaliyoruz. Zaten Agi'nin Rusya vizesi 5 Agustos'tan itibaren gecerli oldugundan ve gecen yil Gurcistan-Ermenistan bolgesini gezdigimiz icin orada takilmaktansa Findikli'da zaman gecirmeyi yegliyoruz. Arkadaslarimizin evinin hemen onunde akan Abu Dere'si gecen yil oldugu gibi bu yil da oyun mekanimiz oluyor. Daglardan inip denize kosan bu tatli derede yuzmek bize kendimizi ayricalikli hissettiriyor. Bu kisa zamanda 11 yasindaki bir cocuga, suya baliklama atlamayi ogretmek ise bana keyif veren bir kazanim oluyor.
En son 17 yil once gittigim Ayder Yaylasi'na gidiyor, Firtina Deresi'ni ziyaret ediyoruz. Duygular karmakarisik...
Eve donup bu muhtesem gunbatimi esliginde aksam yemegi yiyor ve biraz sohbetten sonra dinlenmeye cekiliyoruz.
Ertesi sabah, Gurcistan'i transit gecmek uzere yola cikiyoruz. Problemsiz sinir gecisi ardindan, artik biraz da trafik ve kalabiligindan bunaldigimiz Gurcistan yollarini bir solukta aliyoruz. Tiflis yakınlarindan kuzeye donerek bugun konaklayacagimiz Kazbegi Koyu'ne suruyoruz.
Simdi buyuk kismis asfaltlanmis olan Old Military Highway'i, buyuk keyifle geciyor ve meshur seyir teraslarina ulasiyoruz.
Vadi gercekten buyuleyici, durup seyretmeye degecek guzellikte.
Buradan sonra artik bozulan, tas toprak stabilize yoldan devam ediyoruz.
Ve hava kararirken Kazbegi'ye ulasiyor, kazikciligiyla unlu koyde kendimizi yormak yerine Gergeti Trinity civarindaki parka kamp atiyoruz. Yine de marketten aldigimiz 1 lt kefir, 4 yumurta, 1 ekmek ve 4 dometese odeme yaparken bizi opmeyi ihmal etmediklerini farkediyoruz.
Sabah meshur Kazbek Dagi manzarasiyla uyaniyor ve yine o standartlar icin kazik fiyatli kahvelerimizi icip, Rus sinirina ilerliyoruz.
Sinira giden yol harikulade.
Gurcistan Rusya sinirini da hicbir problemle karsilasmadan, kolaylikla geciyor ve Valdikavkaz'a ulasiyoruz.
Vladikavkaz'da once biraz Ruble sonra bir Rus operatorunden, icinde sinirisiz internet barindiran bir sim kart aliyoruz. Bu mobil internet sayesinde bizi Turkiye'de merakla izleyenlere bilgi gecebilecek imkani yakaliyoruz ancak bu buyuk ulkede, kendi ulke sinirlari icinde bile roaming oldugunu daha sonra ogrenecegiz. Yine de kullanim pahaliya gelmiyor ancak zaman zaman kesilen internetin sebebini ancok sonralari cozecegiz. Meger hergun belli bir miktar on odemeli kartimizdan kesilecekmis ve bizim ulke ici sandigimiz bazi konusmalar sandigimizdan daha pahaliya gelecekmis.
Motorumuzu litresi 1 dolardan ucuz Rus benziniyle doyurmanin hafifligiyle kuzeye yoneliyoruz. Cografya ve sehirler degisiyor. Ikinci Dunya Savasi'na dair anitlar heryerde...
Georgievsk...
Ve bugunku hedefimiz olan Budennovsk'a problemsiz sekilde ulasiyoruz.
Sehirdeki tek otele gidiyoruz ama fiyat kalite orani tam bir fiyasko olan otel yerine, su taksici abimizin
icten yardimi ile yasli bir ciftin bahceli evindeki bir odayi 200 ruble yani yaklasik 6 dolar karsiliginda kiraliyoruz. Ustelik motorumuz da evin demir kapılı avlusunda guvende! Bir marketten alisveris yapip besleniyor ve sabah erkenden yola cikmak uzere kendimizi, sicak ve sivrisinekler nedeniyle pek de rahat uyuyamayacagimiz uykuya teslim ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder