6 Aralık 2012 Perşembe

28 Kasım 2012 Çarşamba

Bansko 2012

Bu yil yine Bansko Dag Filmleri Festivali`ndeydik. Oldukca basarili buldugum bu organizasyonda filmler bu yil maalesef biraz yavandi. Ancak bu yilin konuklari gercekten oldukca iyi ve ilham vericiydi. Thomas Huber, Alex Honnold ve Simone Moro`yu dinlemek buyuk bir kazanimdi benim icin. Kısa da olsa sohbet edebilmek cok hos oldu.

Thomas Huber'in Nameless Tower/Eternal Flame sunumunu, Alex Honnold'un Borneo, Cad, El Gigante, Yosemite maceralarini ve Alone on the Wall kisa videosunu izledik. Simone Moro'dan kis sekizbinlik hikayeleri dinledik. Bu arada da bol bol sponsor firma gorsel ve sozsellerine bogulduk tabi. Burada bir de ben isimlerini zikretmeyeyim bari. :)

Thomas Huber ile birlikte

Eternal Flame 1989'da Kurt Albert ve Wolfgang Gullich tarafindan tirmanilmisti.

Harika cocuk Alex Honnold!

1 Ekim 2012 Pazartesi

Hisarcik yeni rota, Eüdak.



Haftasonu Hisarcik'in guzel surprizi, Erciyes Universitesi Dagcilik Kolu'ndan arkadaslari orada tirmanirken gormekti.

Birlikte takildik ve bu guzel gun bize bir de hesapta olmayan yeni rota armagan etti. Big City Life rotasiyla ayni hattan baslayan ve yukari direkt giden hatti tirmandim. Ortalarda biryerlerde, ince catlakli guzel, kucuk bir balkon sunan rota tutarli zorlugu ile tirmanmaya deger ve cok keyifli oldu. Kilitten hemen sunra cikilan buyuk sette serbest taslar var dikkatli olunmali. Big City Life rotasinin inis perlonu bulunan kum saatinde sonlandirdim.


Daha sonra Big City Life'i sagindaki direkt baslangic catlagindan devam ederek yeni bir varyant halinde tirmandim. Birkac eski rotayla da gunu soguttuk.

Hisarcik'ta halen ve gizli sakli kalmis, aslinda gozununde olan ama pek dikkat cekmeyen pekcok hat harika tirmanislar sunabiliyor.



10 Eylül 2012 Pazartesi

Aladaglar, Pinarbasi Kanyonu'nda boltlanan dogal hatlar

Aladaglar'da bolt kullanimi ile ilgili, Ytudak listesinde 09 Eylul 2012 tarihinde paylastigim son postam asagidaki sekilde.
------------------------------

Merhaba,


Ozellikle son yedi yildir suregelen “Aladaglar’da Bolt Kullanimi” tartismalarinin gidisati ve tirmanis camiasinin onemli bir kisminin ikiyuzlulugu/haysiyetsizligi nedeniyle son birkac yildir, konu tartismalardan ozenle uzak durmaktaydim.
Yine de tartismalardan uzak durmaya gayret edecegim ancak hem bir tirmanici hem de arkadas olarak cok sevdigim Ugur Yilmaz’in dusunceleri benim icin her zaman dikkate alinmaya degerdir. Buyuk dikkatle ve empati kurmaya calisarak okudugum mesajinda elbette Ugur’a katildigim bolumler var.  Katilmadigim ve/veya sadece kendi gorusumu belirtmek istedigim kisimlar icin onun da empati yapacagindan eminim. Bu mesaji, direkt ona yazmak yerine buradan paylasiyor olmam, onun degerli goruslerini okuyan herkesin, asagida yazacaklarimi da okumasini arzu etmemdendir.
Katilmadigim argumanlara bir sira dahilinde cevap veremeyecegim. Onemli oldugunu dusundugum kisimlar icin kafamda dolasanlari olabildigince basit ve anlasilir sekilde dikkatinize sunmak istiyorum.
  • Bugunku anlayisimiza gore, icine ara emniyet malzemesi kabul edebilecek her turlu catlak veya yuzey (ustelik bu ara emniyet malzemelerinin gelecekte cesitlenip daha da iyilesmeyecegini su an bilmiyoruz) geleneksel olarak tirmanilabilir. En azindan ben buna inanirim. Belki ben veya sen o hatti tirmanamayabiliriz. Ancak bir baskasinin tirmanma sansi her zaman vardir. En azindan “deneme hakki” her zaman olmalidir. Tarih bunun ornekleriyle dolu. Hatta aralarda emniyetsiz, bos etaplar iceren hatlar bile bu sinifa dahil edilmelidir. Tirmanicilarin risk alma kapasite ve istegini ebatlamak hic kimsenin tasarrufunda degildir.

  • Pinarbasi Kanyonu ozelinde (hatlari yakindan gordum), o hatlarin asla boltlanmamasi gerektigi yonundeki gorusum, sadece o hatlarin –ozellikle bazilarinin-  benim tanidigim bircok tirmanici tarafindan cikilabilecegine olan inancimdan degil, yukaridaki paragrafta anlatmak istedigim fikrim nedeniyledir.

  •  Bu sekilde, bugun veya gelecekte bir gun, geleneksel stilde ara emniyet atilarak, tirmanilmasi mumkun olan bir hatta cakilan boltlari sokmeye niyetlenmis birinin, o boltlari sokmeye girismeden evvel, o hatti cikmis olmasi gibi bir zarureti, ozellikle de Aladaglar’in bu hassas konusu ve tartismalari surmekteyken, umarsizca yapilan boltlama islemleri icin kabul edemiyorum. Nasil ki, bir spor tirmanici ustten sarkarak actigi her rotayi asagi iner inmez tirmanamiyor, bazen aylar yillar geciyor, belki asla tirmanamiyor veya o rota baskasina kismet oluyorsa, bir dogal hatta cakilmis boltlari sokmeyi dusunen birinin de, o catlak hattini tirmanabilmek icin ayni hakka sahip olmasi gerekir. Ustelik bolt kullanarak spor tirmanistaki guvenligi en yuksek seviyeye cikarilmis, rotayi acana bu buyuk avantaji vermis bir hattin, tahmin edebilecegimiz zorlugunu ve tehlike kapasitesini gozardi ederek, sirf bu umarsizliga gosterilecek ozel bir tepki ve “geleneksel tirmanilabilirligine kanit” olarak o anda asiri riskle geleneksel tirmanilmasini beklemek de, maalesef belden asagi vurmak olur, mertce olmaz.

  • Bugun dunyadaki tirmanis bolgelerini gezerken, gittiginiz hemen her unlu bolgede 10 derece spor tirmanabilen/tirmanmis insanlara rastlayabilirsiniz. Dunya kumulatifinde yuzler ve hatta binlerce tirmanici eder bu. Ancak bu dereceleri geleneksel stilde tirmanabilmis insanlar tum dunyada parmakla sayilabilecek kadar azken, “...Turkiye’de geleneksel tirmanis dereceleri hala 90 li yillarda...” argumanini da buyuk haksizlik olarak degerlendiriyorum. Birakalim doksanli yillarin derecelerini, 60’li, 70’li yillarin VI’li derecelerini catlakta ve geleneksel olarak denemek isteyen, ulkemin tum ust duzey spor tirmanicilarina rehberlik etmekten, emniyetlerini almaktan buyuk memnuniyet duyarim. Eger bu 9-10 dereceleri tirmanabilen arkadaslarin cok degil dortte biri, bu rotalari –gereken (!) ruzgar gibi esmeyi bosverelim- tirmanabilirlerse, iste o zaman derim ki bu ulkede geleneksel tirmanis “dereceleri” yerlerde surunuyor. Ek olarak, dogal hatlar bu sekilde boltlanmaya devam ederse, emin olun bir sure sonra o mevcut geleneksel dereceleri de kalmaz. Dogru yon bu degil!

  • Konusma hakki sadece tirmananlarda olmamalidir. Tirmanan kadar  dusunenin de soz hakki var ve her soz degerli. Unutmayalim, kimin hangi yasa kadar tirmanmaya devam edebilecegini bilemeyiz. Yasi ve konumu ne olursa olsun, ses cikarip, onemli konularda fikir beyan edenleri susturmak yerine, korkak, umarsiz, pisirik, menfaatci, uckagitci ve ikiyuzlu sekilde, her tepside ayri bir dans sunabilen –tesbihte hata olmaz- tirmanici ayilari yerin dibine sokalim bence.

  • Bana gore, Aladaglar’daki boltlarin sokulmesinin yardim etmeyecegi tek bir konu var. Baska bir ulkeden gelen, rotalari acan, istedigini/tirmanisini gerceklestiren ve yayimini yapan kisiye hicbir etkisi olmayacak. Ancak bu rotalarin sokulmesi, raporlanmasi ve mumkun olan her kanalla dunyaya duyurulmasinin da ilgilinin hanesine yazilacak bir (-) oldugu gercek. Bu dokumantasyon ve duyurum yapilmadigi surece bu rotalari acanlar, hem durumu umursamayacak hem de simdiye kadar oldugu gibi, istediklerini yapmaya devam edecekler. Onun disinda, genel ve bizi ilgilendiren kismiyla, su son olaylara kadar, rota sokumunu dogru bir yaklasim olarak gormeyen ben de, artik sokumun devam etmesi gerektigine inaniyorum.

  • Aladaglar’da bu rotalari acanlarin cok unlu ve cok iyi tirmanicilar olmasi benim icin zerre kadar onem arzetmiyor. Bu “guce tapan” zihniyeti de hicbir dagciya yakistiramiyorum. Her zamanki, artik asinmis; “Dunyada da boyle yapiliyor” seklindeki sinik, silik, kaypak ve ezik motto “dogal hatlarin boltlanmasini” da iceriyor mu merak ediyorum.

  • “Sabotaj” isminin, iyi insanlari kotu sekilde lanse eden kotu bir PR urunu oldugunu dusunuyorum. Ayni goruste olanlara sempatik gelebilir ama derdinizi anlamasi gereken o buyuk cogunlugun, bu isim nedeniyle yanlis bir onyargiya kapildigi da gercek.
  •  
  • Yakin gecmiste, “Aladaglar’da bolt kullanimi” seklinde baslamis olan bu tartismalar, boltlamalarin gelebilecegi degisik yerler icin epey tartisilmisti ancak dogal hatlarin boltlanabilecegi hic kimsenin aklina gelmemis, dilinden dokulmemisti. Bugun “dogal hatlarin boltlanmasina” kadar gelinmisken, gelinen bu noktanin hala tartisilabiliyor olmasi benim bu tartismalari artik terkediyor olmamin da sebebidir.

  • Aladaglar’da boltlu rota acanlar, artik bugun “tartismanin gereksizligini” gostermislerdir..
Hoscakalin,
Nurettin Ozcan

8 Eylül 2012 Cumartesi

Kemal Merkit



Her zaman gulumseyen adam. Huzur icinde motosiklet surmeye devam et.
07.09.2012

6 Eylül 2012 Perşembe

Anlayanlar icin aciklama gereklidir. 
Anlamak istemeyenlere aciklama yapmaya calismak ise aptalliktir. 


***


"Anladım ki: İnsanlar; susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar.. Ama yanılıyorlar."
 
Şems

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Cryin' Like A Bitch!

Devir artik iletisim devri. Daha cok insan tanima, daha cok seyden haberdar olma, daha cok olguyla ic ice olma zamani...

Bunun pekcok guzel tarafi var elbet ancak bir o kadar da sıkıntılı bir mesele. Aslinda en guzel tarafi, etrafta donup duran bunca olgu ve figurun, kendi kendini resmetmeye calisan bunca insanin, soylem ve eylemlerinde ne kadar gercekci veya ne kadar abartili olabildigini gorebilmek.

Is hayati, tirmanis, motosiklet ve daha baska birkac konuda da gordugum, taniklik ettigim insanlarin buyuk cogunlugu, artik komik gorunen abartilarina kendilerini oylesine cok inandirmislar ki, ilgili konuda karsilarina cikan ilk zorlukta aglayiveriyorlar.

Eger aglamamayi basarabilmislerse de, o abartiya oyle eklentiler yapiyorlar ki bu hastalikli ruh halleri artik sinir bozucu hale geliyor.

Neyse, netice de herkesin derdi kendine ancak cok sevdigim su sarki ve video klibini, gorundugunun onda biri kadar sert olamayanlara gonderiyorum. En buyuk payi da, "sert endurocu cocuk"u oynayanlar alsin derim.




28 Haziran 2012 Perşembe

Kemaliye 2012



Onceki yillarda gitmeyi istedigim ama firsat olmayan Kemaliye'ye bu yil, senlikler kapsaminda gittik. Tirmanis camiasindan pek cok degerli arkadasla birlikte gecirdigimiz 3 tam gun, sicagin ve rotalara ulasim zorluklarinin etkisiyle yarimsar gun gibi olsa da, gittigimize degdi. Keyifli vakit gecirdik.


Ilk gun Seyitali sektordeydik. Hafif ciseleyen yagmurdan sigindigimiz magara icindeki daralan tavan, ilginc bir rota olarak dikkatimi cekti. Egemen ile birlikte tirmandik. Magaranin en dibinden baslayip yukari daha sonra da magaranin disina dogru ilerleyen, sonra da magaradan disari cikip yukariya yukselen ve hemen oradaki boltlu rotanin istasyonunda biten hat bence kesinlikle cok keyifli bir rota oldu.




Rotanin derecesini soran Dogan'a "4" dedim, "Yapmaaaa!" dedi.

Arkadan gelen Egemen'e "4" dedim, "Abi, adin katil Nurettin'e cikacak" dedi...

Ama rota IV derece bence daha fazla degil. Rotada yuzeylerde toz ve bolgesel curukluk problemi var, ara emniyetler tecrube isteyen nitelikte. Karanlik ve magara girisinden patlayan isik da olayi dramatize ediyor olabilir ama soyluyorum: Rota IV derece. Bu ve benzer etkenlerin, rotanin fiziksel zorlugu uzerine etki etmeyecegine dair goruslerimi daha evvel de yazmistim. Simdi gitsem, zorlanmadan serbest solo cikabilirim, IV derece yani. Ancak ara emniyetler tecrube ister ve bazi bolumlerde emniyetlerin arasi yere vuracak kadar aciliyor. Emniyet noktalari itibariyle, duserseniz acitacak bir IV yani. Karacati, IV, 23.06.2012.

Ertesi gun, yine Seyitali Sektor ust kisimlarinda bulunan, kendimizce "Baz Kule" olarak adlandirdigimiz kuledeki bariz catlagi tirmandik. Cikarken, iki sikke ve perlon gorduk, yukarida da inis perlonu vardi. Guzel, oldukca kolay sayilabilecek bir hat. Egemen ve Agi ile birlikte uc kisi olarak tirmandik, keyif aldik. Dogan'in soylemine gore, ilk cikis Murat Sevindik ve arkadasi/lari tarafindan yapilmis sanirim. Ellerine saglik, yapilmaya deger bir tirmanis rotasi. Rotanin ismini maalesef bilemiyorum.



Sikke demisken, biz sikke kullanmadik tabi. Bir de yeri gelmisken, bir duzeltme/hatirlatma yapmak isterim. Tunc web sitesinde, Dogan ile birlikte tekrarladiklari "Uc Silahsorler" rotasinda gordukleri sikke icin, "ilk cikistan" ifadesini kullanmisti. O sikke bize ait degil, "bizden onceki denemelerde" sanirim, inis icin kullanilmis. Biz o tirmamista da sikke kullanmadik. Aslinda cok uzun yillardir, cok uzun ve ciddi dag rotalarindaki nadir inisler disinda hic sikke kullanmadik. Yazalim, notumuzu duselim. Olaylar, detay ve kavramlar zaman icinde degisebiliyor cunku.. Uc Silahsorler'de sikke kullanmak ve kullanmamak arasindaki farki ancak rotayi tirmananlar anlayabilir sanirim.

Ve son gunde, bir gun once Maurizio Oviglia ve Recep Ince tarafindan Karanlik Kanyon'da acilan, 4 ip boyluk ama oldukca kisa ve kolay bir spor rota tirmandik. Firat'in agir akan suyunun hemen uzerinden baslayan rota kolay, keyifli ve manzarali. Tavsiye olunur.

Konaklama ve yemekler organizasyon tarafindan karsilandi. Kendilerine ve bolgede emegi buyuk olan Dogan Palut, diger rota yapicilar ve arkadasliklari icin diger tum tirmanicilar ve yore halkina tesekkur ederiz.

http://www.kemaliyesenibekliyor.com/giris.html



13 Haziran 2012 Çarşamba

Kisaca...

Nedendir bilmem, bunca yildan sonra gecen haftasonu, tirmanisimin biraz daha evrildigini gordum. Aslinda tam olarak ne oldugunu tanimlayamiyorum ama hosuma gitti.

Epey aradan sonra rotaya gore malzeme alarak degil, yine en eski gunlerdeki gibi, eline gecirdigin 3-5 parca malzemeyi rotaya uydurarak, en tepeye ulastiginda uzerindeki herseyi bitirmis olarak tirmanmak.. Zihnini fiziginin onune koyup, elinin tersinin kayayi isirmasini, serce parmaginin ilk ekleminin takoz misali catlaga sıkısmasıni hissetmek ve evet... kayayi koklayarak tirmanmak!

Aslinda bunlar uzun suredir vardi ama bu kombinasyon bu haftasonu daha farkli hissettirdi. Bilemiyorum, bu belki de sadece zamanin bir getirisiydi ama hosuma gitti.

12 Nisan 2012 Perşembe

Kayakla Erciyes

Yillar evvel bir sekilde ikinci el bir tur kayagi takimi almistim. Kendi capimda biraz kayarim ama bu kayaklarla kaymak ve hata bir yerden bir yere gitmek hayatimin en zor islerinden biri olmustu. Dagda yaptigim hicbir aktivitede bu kadar yoruldugumu ve zorlandigimi hatirlamiyorum. Sonra birgun tepem atti ve bu isin bana uygun olmadigini dusunerek kayaklari bir arkadasima hediye ettim.

Derken birgun, eski dostum Yildirim Secmen ve bir grup Brit ile biraraya geldim. Beni israrla yapacaklari Erciyes faaliyetine davet ettiler. Hem vakit meselesi hem de onceki tur kayagi tecrubelerimin bezdirici hatiralari nedeniyle epey kivirdim ama kurtulamadim. Hem ellerinde bir takim fazladan kayak vardi, hem de netice itibariyle, "bu kadar zor olmamali" diye dusundum.

Bana verilen botlar ayagima 1,5 numara buyuk de olsa, sabah saat 7 gibi oteller bolgesinden cikarak, benim icin gayet rahat sayilabilecek bir tempoyla kendimizi gayet hizli bir sekilde Horguc Kaya'da buluverdik. Kayaklar isimi hic zorlastirmiyor, aksine ve elbette ki olmasi gerektigi kolaylastiriyordu. Yeni nesil kayaklar hafif, Dynafit baglamalar kullanici dostu idi. Cok hosuma gitti, onumde yeni bir sayfa ve yeni bir masraf kapisi acildi!

Inisi de boyle yaptim:


4 Mart 2012 Pazar

Peak Kom


Uzun bir haftasonu icin Stara Planina dag silsilesindeki, Kom Dagevi'ne gittik. Toplamda 2 gece 3 gun kaldigimiz dagevinde iyi vakit gecirdik. Birgun kahvaltidan sonra cikip oglen yemegine eve geri dondugumuz bir tirmanista Kom zirvesine, oldukca sert bir ruzgar altinda ve soguk havada ulastik. Yaklasik 2000 m civarlarindaki zirveye ulasmak icin uzunca bir sirti sert ruzgar altinda yuruduk. Guzel bir yuruyus oldu...

27 Şubat 2012 Pazartesi

Boyana'da Buz Tirmanisi


Bu yil bir kez daha, Sofya Vitosha Dagi'ndaki Boyana Selalesi'ne gittik. Bu yilki supersoguk kis sayesinde onceki yillara oranla epey fazla buz vardi ancak birkac gunle kemik gibi soguk havayi kendi adima kacirmistim. Buz hem yuzeyden hem de dipten erimekteydi ancak halsiz dusene kadar tirmanmayi basardik.


Ilk tirmanisimi benim Camp marka duz saftli, uzun gagali ve sadece parmaklar ezilmesin diye tutma yerinde kivrimlandirilmis aletlerle yaptim. Hem yorucu hem de saftin buza dayanmasi nedeniyle sIk sIk guvensiz ve geri atar vaziyette kullanmak zorunda kaldim. Aslinda agir ve ataletli aletler olmalarina ragmen normalden 2-3 kat daha fazla enerji harcatiyorlar. Guven vermeyisleri de cabasi. Dag rotalarindaki kisa buz etaplarina ya da yuzey olarak tamamen duz rotalarda is goruyorlar ancak buz selalesi ve kayalik etaplar gibi engebeli, tumsekli yuzeylerde oldukca guvensiz ve yorucular. Ardindan gun boyu Quark'larla tirmandim ve eforsuz, teknik, keyifli tirmanis hissine hayran kaldim.

Seneye biraz daha fazla buz tirmanma imkanimi olabilirse sunlardan alacagim. Hem daha once kullandim ve cok memnun kaldim hem de Quark' a gore %35 daha ucuz.. Grivel X Monster...

Buz cevresindeki kayalarla alakali olarak, kaya yapisi enteresan sekilde dry tooling icin elverissiz. Bunu daha once hic dusunmemistim ancak bir ara o tarafa dogru kaymayi deneyince durumu farkettim. Kaya oldukca puruzsuz ve ne dikey ne de yatay pek catlak yok. Bu anlamda ornegin bizim Aladaglar cok daha guzel imkanlar sunuyor kaya icin ama orada da buz yok maalesef.

Aslinda bu haftasonu Skakavitza isimli toplamda 2 ip boyluk oldukca uzun bir selaleye gitmek istiyordum ancak hem mesafe olarak orasi biraz daha uzakti hem de bu hafta orada bir yarisma duzenleniyordu. Bu nedenle, tirmananlari izlemek yerine tirmanmayi yegleyerek Boyana'ya gittik ve cok da memnun kaldik.