28 Haziran 2012 Perşembe

Kemaliye 2012



Onceki yillarda gitmeyi istedigim ama firsat olmayan Kemaliye'ye bu yil, senlikler kapsaminda gittik. Tirmanis camiasindan pek cok degerli arkadasla birlikte gecirdigimiz 3 tam gun, sicagin ve rotalara ulasim zorluklarinin etkisiyle yarimsar gun gibi olsa da, gittigimize degdi. Keyifli vakit gecirdik.


Ilk gun Seyitali sektordeydik. Hafif ciseleyen yagmurdan sigindigimiz magara icindeki daralan tavan, ilginc bir rota olarak dikkatimi cekti. Egemen ile birlikte tirmandik. Magaranin en dibinden baslayip yukari daha sonra da magaranin disina dogru ilerleyen, sonra da magaradan disari cikip yukariya yukselen ve hemen oradaki boltlu rotanin istasyonunda biten hat bence kesinlikle cok keyifli bir rota oldu.




Rotanin derecesini soran Dogan'a "4" dedim, "Yapmaaaa!" dedi.

Arkadan gelen Egemen'e "4" dedim, "Abi, adin katil Nurettin'e cikacak" dedi...

Ama rota IV derece bence daha fazla degil. Rotada yuzeylerde toz ve bolgesel curukluk problemi var, ara emniyetler tecrube isteyen nitelikte. Karanlik ve magara girisinden patlayan isik da olayi dramatize ediyor olabilir ama soyluyorum: Rota IV derece. Bu ve benzer etkenlerin, rotanin fiziksel zorlugu uzerine etki etmeyecegine dair goruslerimi daha evvel de yazmistim. Simdi gitsem, zorlanmadan serbest solo cikabilirim, IV derece yani. Ancak ara emniyetler tecrube ister ve bazi bolumlerde emniyetlerin arasi yere vuracak kadar aciliyor. Emniyet noktalari itibariyle, duserseniz acitacak bir IV yani. Karacati, IV, 23.06.2012.

Ertesi gun, yine Seyitali Sektor ust kisimlarinda bulunan, kendimizce "Baz Kule" olarak adlandirdigimiz kuledeki bariz catlagi tirmandik. Cikarken, iki sikke ve perlon gorduk, yukarida da inis perlonu vardi. Guzel, oldukca kolay sayilabilecek bir hat. Egemen ve Agi ile birlikte uc kisi olarak tirmandik, keyif aldik. Dogan'in soylemine gore, ilk cikis Murat Sevindik ve arkadasi/lari tarafindan yapilmis sanirim. Ellerine saglik, yapilmaya deger bir tirmanis rotasi. Rotanin ismini maalesef bilemiyorum.



Sikke demisken, biz sikke kullanmadik tabi. Bir de yeri gelmisken, bir duzeltme/hatirlatma yapmak isterim. Tunc web sitesinde, Dogan ile birlikte tekrarladiklari "Uc Silahsorler" rotasinda gordukleri sikke icin, "ilk cikistan" ifadesini kullanmisti. O sikke bize ait degil, "bizden onceki denemelerde" sanirim, inis icin kullanilmis. Biz o tirmamista da sikke kullanmadik. Aslinda cok uzun yillardir, cok uzun ve ciddi dag rotalarindaki nadir inisler disinda hic sikke kullanmadik. Yazalim, notumuzu duselim. Olaylar, detay ve kavramlar zaman icinde degisebiliyor cunku.. Uc Silahsorler'de sikke kullanmak ve kullanmamak arasindaki farki ancak rotayi tirmananlar anlayabilir sanirim.

Ve son gunde, bir gun once Maurizio Oviglia ve Recep Ince tarafindan Karanlik Kanyon'da acilan, 4 ip boyluk ama oldukca kisa ve kolay bir spor rota tirmandik. Firat'in agir akan suyunun hemen uzerinden baslayan rota kolay, keyifli ve manzarali. Tavsiye olunur.

Konaklama ve yemekler organizasyon tarafindan karsilandi. Kendilerine ve bolgede emegi buyuk olan Dogan Palut, diger rota yapicilar ve arkadasliklari icin diger tum tirmanicilar ve yore halkina tesekkur ederiz.

http://www.kemaliyesenibekliyor.com/giris.html



13 Haziran 2012 Çarşamba

Kisaca...

Nedendir bilmem, bunca yildan sonra gecen haftasonu, tirmanisimin biraz daha evrildigini gordum. Aslinda tam olarak ne oldugunu tanimlayamiyorum ama hosuma gitti.

Epey aradan sonra rotaya gore malzeme alarak degil, yine en eski gunlerdeki gibi, eline gecirdigin 3-5 parca malzemeyi rotaya uydurarak, en tepeye ulastiginda uzerindeki herseyi bitirmis olarak tirmanmak.. Zihnini fiziginin onune koyup, elinin tersinin kayayi isirmasini, serce parmaginin ilk ekleminin takoz misali catlaga sıkısmasıni hissetmek ve evet... kayayi koklayarak tirmanmak!

Aslinda bunlar uzun suredir vardi ama bu kombinasyon bu haftasonu daha farkli hissettirdi. Bilemiyorum, bu belki de sadece zamanin bir getirisiydi ama hosuma gitti.