29 Kasım 2010 Pazartesi

Soysuzlar Çetesi


28 Kasım pazar sabahı, yeni bir hat olarak giriştiğim bir tırmanış beni fena hırpaladı. Biraz da malzeme eksikliğinin verdiği güvensizlik çok asılmamı mümkün kılmadı ama entresan ebatlı bu çatlaktan boyumun ölçüsünü alarak geri püskürdüm. El ebatından daha büyük ama yumruklarımdan da küçük bu çatlak derimi yüzdü, ellerimi şişirdi.

"Eh, öğle yemeğini haketmek gerek" diyerek, yeni sektorumuz 4'de yeni bir hata giriştim.

Kuş Gribi, rotasıyla aynı yerden başlayan çatlak sistemi, kısa süre sonra sola doğru ayrılarak yükseliyor. Köşeyi dönüp bir sete ulaşıyorsunuz. Burada terkedilmiş bir yırtıcı kuş yuvası var. Ve artık esas eğlence mi dersiniz, bela mı dersiniz burdan sonra başlıyor. Beni resmen bitirdi. Son donemde formda oldugumu saniyordum ama bugun vucudumdaki butun adeleleri lif lif hissediyorum. Sırtım ve kollarım fena hamlamış.

Yaklaşık 30 metrelik kusursuz bir rota.

Soysuzlar Çetesi, VIII, VIII+ (?)

Bu ismi, bu ülkenin imkanlarıyla vatan hainliği yapan satılmış medya mensubu orospu çocuklarına ithaf ediyorum.

Hiç yorum yok: