2019 yılı koşu açısından pek de fena geçmiyordu. Mart ayındaki bir trafik kazasında kırılan koluma rağmen koşu faaliyetlerime önemli bir ara vermemiştim.
Daha önce iki kez koşmuş olduğum CMT'yi (Cappadocia Medium Trail) bu yıl da koşmaya karar verdim.
Yediyüzden fazla katılımcı ile sabah saat 07:00'de başlayan yarışmaya oldukça sakin başladım. Nabzımı çok yükseltmeden önce birinci istasyon olan İbrahimpaşa'ya ve ardından da ikinci istasyon olan Uçhisar'a ulaştım. Yaklaşık 28 km mesafeyi çok yorulmadan ve kendime koyduğum zaman sınırlarından da önce almıştım. Uçhisar burcu ikinci servis istasyonu hemen ardından başlayan inişte sağ dizimde şiddetli bir ağrı oluştu. Bu ağrıya çok yabancıydım ve ilk kez karşılaşıyordum, ne olduğuna dair ismi hatırlamam bir on km daha aldı. Muhtemelen IT band ağrısı idi bu. Beni Uçhisar'dan sonra yarışın tüm geri kalanında, özellikle inişlerde durmak zorunda bırakacak kadar yavaşlatan ve zaman kaybettiren bir sıkıntı oldu.
Ancak asıl mesele de bu sayılmazdı. Sabah kalktığımda karşı karşıya kaldığım şiddetli ishal de yarış boyunca peşimi bırakmamış, kaybettirdiği tuz ve elektrolit yanında sıklıkla vermek zorunda kaldığım tuvalet molaları ile herşey birleşince bu yarış zor ve keyifsiz bir hale gelmişti. Tempomun çok düştüğü ve tuvalet molaları ile baltalanan gidişatım 48'inci kilometredeki Çavuşin istasyonundan sonra artık tamamen yavaş ve sefil bir yürüyüşe döndü. Geri kalan 15 kilometreyi sadece yürümek ve bu arada Akdağ'a tırmanmak ve çok daha önemlisi bu bacakla "inmek" gayet can sıkıcı idi. Bir de insan koşamadığı, önündeki kilometreleri birer birer ve hızlıca alamadığı zaman mesafeler uzadıkça uzuyor. İnsan kendini ve yaptığı işi daha çok sorgulamaya, kızmaya başlıyor.:D
57'inci kilometre civarlarında saatimin de pili bitti, kaydı durdurdu. Bütün yavaşlamama rağmen 7 saatte girdiğim Çavuşin istasyonundan sonraki 15 kilometre, yıpranmış vücut ve tuvalet molaları ile :) 3 saat 50 dakikada bitebildi. Yarıştaki toplam sürem 10:50:08 oldu.