Sabah saat 10:00'a dogru dagevine ulastik. Ekibimiz ben, Nuri
Palta ve Mehmet Eskitas'tan olusuyordu. Aslinda gunduz tirmanip geceyi buyuk
zirve altindaki magarada gecirmek niyetindeydik ama ilerleyen vakit ve
arkadaslarimin kendilerini pek iyi hissetmemeleri nedeniyle, karanliga kalip
kar kurumekle kasmamak icin 2750 m'deki kulubede gecelemeye ve tirmanis yapmaya
karar verdik.
Dagevinden hep birlikte ciktik. Arkadaslarim tur kayaklari ile
gelmislerdi. uzun zamandir daga gitmemis olmalari ve agir cantalari nedeniyle
kulubeye ulasmalari epey uzun surdu. Ben yaya olarak onden cikip yatacagimiz
yeri temizledim. Ufak capli insaat isi yapip, deli gibi ufuren kapi ve
deliklerin izolasyonunu hallettim.
14 ARALIK 2003 PAZAR
Gece bir ara hava epey bozdu ama saat 02:00'de uyandigimizda
muhtesem dag, inanilmaz bir ayisigi altinda parliyordu. Nuri Abi ve ben saat
03:30 gibi yola ciktik. Mehmet kendini pek iyi hissetmedigi icin kalmaya karar
verdi.
Gece yagan taze karin da etkisiyle izlerimiz daha simdiden batmaya
baslamisti.
Cobanini'nin biraz ustunde Ankara'li gruba yetistik. Bir sure
birlikte iz actiktan sonra, onlar seytan Deresi'ne, biz de benim yuruyus
boyunca parlak gecede izleme sansini yakaladigim rotaya dogru yoneldik.
Rota hatti Seytan'in sag tarafinda kaliyor ve yuzeyi zirveye dogru direk
baglayan bir hat ciziyor. Rotaya sokuldukca egim ve kar derinligi artiyordu.
Nuri Abi biraz yorgun oldugundan butun izi acma isi bana dusmustu ve bu angarya
tirmanis boyunca baldir seviyelerinde devam etti.
Rotanin en cok daraldigi yerdeki kayalara ulastigimizda, bu pasaji
tirmanmak uzere bir iki deneme yaptim ancak Erciyes'in meshur curuk kayasi ve
uzerindeki toz kar nedeniyle cok fazla zorlamadim. Birkac metre asagi inerek,
tedirgin bir sekilde son derece yuklu kulvara girdim. Neyseki kulvarin ici
oldukca sertti ve kendimizi cig tehlikesinden uzaga cabuk cekebildik.
Buradan sonra rotayi sol ust tarafta yukselen sirt sistemine bagladik. Bu keskin
Buradan sonra rotayi sol ust tarafta yukselen sirt sistemine bagladik. Bu keskin
sirtlar, ruzgarin kusursuz maharetiyle zirve yakinlarina kadar bir
sanat eseri gibi
devam etti. Kucuk zirvenin yakinlarinda Seytan Deresi'nin
uzantilarina baglandik ve bezdirici iz acma isiyle zirveye ulastik.
Inisi olabildigince izlerimizden yaptik. Sirtin altlarina kadar
inince cok yuklu ve
tehlikeli Seytan Deresi'ne inmek yerine bizim rotanin solunda
kalan kulvarlara dogru yoneldim ve kayalik etaplara yakin kalarak inisi
tamamladik.
Rota son derece zevkli ve suratli ama yazin fazlaca tas, kisin ise
cig riski tasiyor. Bogaz seklindeki yapisi kar yigilmasini kolaylastiriyor ve
cevrede cok fazla miktarda bulunan curuk kaya obegi surekli tas dokuyor. Rotaya
benim oldum olasi isinamadigim Seytan Deresi'ne nazire olsun diye MELEK YOLU adini verdik. Suratli ve direk bir hat. En iyi zamanlari sanirim
bahar sonu olacaktir. Sertlesmis kar uzerinde son derece keyifli, suratli,
direkt bir rota.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder