Balakovo'dan sonra daha kuzeye, Tataristan Ozerk Cumhuriyeti'nin
baskenti Kazan'a devam ediyoruz. Durust olmak gerekirse, bu bolge ve
sehirleri hakkinda bildiklerimiz seyahat oncesi internetten
okuyabildiklerimizden ibaret.
Ulyanovsk'a hic girmeden yolumuza devam ediyoruz.
Ve ogle sonrasinin geckin saatlerinde Tataristan sinirina ulasiyoruz.
Tataristan'in ozellikle petrol, gaz ve diger yeralti zenginlikleri sayesinde hal ve vaktinin yerinde oldugunu biliyorduk ama burada bundan fazlasi oldugunu girerken farkediyoruz. Evet asfalt ve kalitesi direk degisiyor ancak sinirdan gecen gecmez baslayan yesillik, birkac gundur katetmeye alistigimiz boz ortuden cok farkli.
Cok gecmeden, Volga'nin Kazan sehri cevresinde genisledigi ve Kazanka adini aldigi yere, Kazan'in girisine geliyoruz.
Hafif yagmur altinda, sehrin diger ucuna geciyor ve bize evsahipligi yapacak arkadaslarimiz Zuhre ve Barlas'in evlerine ulasiyoruz.
Kuzuyu da zorlukla apartman bosluguna sokmayi basariyoruz ve kendimizi bizim icin hazirlanmis leziz yemeklerin ve harika sohbetin kucagina birakiyoruz. Bugra buralarda guvenligin gercekten problem oldugunu ve Tatarlar'in vandal sekilde zarar vermeye egilimli olduklarini soyleyip duruyor. Bunlara pek itibar etmesem de ayrilirken motorun orasinin burasini epey kuracalanmis oldugunu gorecegiz.
Zaten fazlasiyla dayanikli oldugunu dusundugum esim de artik yola iyi alisiyor. Gunluk yaptigimiz 500-600 km ler ona siradan geliyor, hicbir yorgunluk emaresi gostermiyor. Yemekten sonra evde zaman oldurmektense sehir merkezine gidip dolasmaya karar veriyoruz. Kazan Kremlin ve Kul Şerif Camii cevresini gece geziyor birkac fotograf cekiyoruz.
Tataristan, Rusya standartlarina gore oldukca zengin ve bu durum Kazan'in heryerinde suregelmekte olan insaat islerinden ve binalarin yapilarin kalitelerinden belli oluyor. yakin gelecekte yapilacak olan Universiade oyunlari icin hummali bir calisma suruyor. Yeni oteller, yeni spor salonlari, yeni stadyumlar, yeni alisveris merkezleri.. Sehir koca bir santiye gibi. Ertesi gun sehir merkezini bir de gunduz gozuyle gormek icin harekete geciyoruz.
Iyi ki gelmisiz, gormeye deger bir kent.
Yuruyerek gecen yorucu bir gunun ardindan dinlenmeye cekiliyoruz. Bize evlerini acan ve gercek bir Turk misafirperverligi gosteren Zuhre&Bugra ciftine buyuk tesekkur borcluyuz. Tekrar gorusebilmeyi gercekten isteriz. "Yolcu yolunda gerek" diyerek Nizhny Novgorod'a dogru gaz aciyoruz bu sefer.
Yine Kazanka...
Cok keyif aldigimiz ormanlik yollar...
ve merak uyandiran sehir Nizhny Novgorod'a ulasiyoruz.
Nizhny Novgorod bir sonraki bolumde.
Ulyanovsk'a hic girmeden yolumuza devam ediyoruz.
Ve ogle sonrasinin geckin saatlerinde Tataristan sinirina ulasiyoruz.
Tataristan'in ozellikle petrol, gaz ve diger yeralti zenginlikleri sayesinde hal ve vaktinin yerinde oldugunu biliyorduk ama burada bundan fazlasi oldugunu girerken farkediyoruz. Evet asfalt ve kalitesi direk degisiyor ancak sinirdan gecen gecmez baslayan yesillik, birkac gundur katetmeye alistigimiz boz ortuden cok farkli.
Cok gecmeden, Volga'nin Kazan sehri cevresinde genisledigi ve Kazanka adini aldigi yere, Kazan'in girisine geliyoruz.
Hafif yagmur altinda, sehrin diger ucuna geciyor ve bize evsahipligi yapacak arkadaslarimiz Zuhre ve Barlas'in evlerine ulasiyoruz.
Kuzuyu da zorlukla apartman bosluguna sokmayi basariyoruz ve kendimizi bizim icin hazirlanmis leziz yemeklerin ve harika sohbetin kucagina birakiyoruz. Bugra buralarda guvenligin gercekten problem oldugunu ve Tatarlar'in vandal sekilde zarar vermeye egilimli olduklarini soyleyip duruyor. Bunlara pek itibar etmesem de ayrilirken motorun orasinin burasini epey kuracalanmis oldugunu gorecegiz.
Zaten fazlasiyla dayanikli oldugunu dusundugum esim de artik yola iyi alisiyor. Gunluk yaptigimiz 500-600 km ler ona siradan geliyor, hicbir yorgunluk emaresi gostermiyor. Yemekten sonra evde zaman oldurmektense sehir merkezine gidip dolasmaya karar veriyoruz. Kazan Kremlin ve Kul Şerif Camii cevresini gece geziyor birkac fotograf cekiyoruz.
Tataristan, Rusya standartlarina gore oldukca zengin ve bu durum Kazan'in heryerinde suregelmekte olan insaat islerinden ve binalarin yapilarin kalitelerinden belli oluyor. yakin gelecekte yapilacak olan Universiade oyunlari icin hummali bir calisma suruyor. Yeni oteller, yeni spor salonlari, yeni stadyumlar, yeni alisveris merkezleri.. Sehir koca bir santiye gibi. Ertesi gun sehir merkezini bir de gunduz gozuyle gormek icin harekete geciyoruz.
Iyi ki gelmisiz, gormeye deger bir kent.
Yuruyerek gecen yorucu bir gunun ardindan dinlenmeye cekiliyoruz. Bize evlerini acan ve gercek bir Turk misafirperverligi gosteren Zuhre&Bugra ciftine buyuk tesekkur borcluyuz. Tekrar gorusebilmeyi gercekten isteriz. "Yolcu yolunda gerek" diyerek Nizhny Novgorod'a dogru gaz aciyoruz bu sefer.
Yine Kazanka...
Cok keyif aldigimiz ormanlik yollar...
ve merak uyandiran sehir Nizhny Novgorod'a ulasiyoruz.
Nizhny Novgorod bir sonraki bolumde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder