2015 Ocak ayında duyar duymaz, yüksüz cantasiz Aladaglar'da dolaşacağımı, Aladağlar'ın yükseklerine hafif ayak çıkacağımı hesaplayarak hiç düşünmeden kayıt yaptırmıştım Aladağlar Sky Trail 2015'e.
Çok genç yaşlarımdan beri spor yapıyorum. Pekçok değişik takım sporu yaptım, hepsinde şampiyonluklar ve birincilikler yaşadım. Her zaman hızlı koşan ve hatta o sporlar dahilinde çok da koşan birisi olmuştum. Futbol'dan ekmek yedim mesela. Evet, kendince tekniği yüksek bir fultbolcuydum ama gol işlerinin çoğu deparlarımda biterdi.
Sonra -2003(?)- Erciyes Kuzey Yüzü'nde yapılan bir hız yarışmasını, çıkış ve iniş, 4 saat 05 dakika ile kazanmıştım.
Ama bunların hiçbiri "koşmak" değildi elbette. Koşmak başka birşeymiş!
Sıfır koşu ve sıfır mental hazırlıkla gittiğim 2011 Aladağlar Sky Trail'de, karşılaştım/yüzleştim koşu aktivitesiyle. Hazırlığımın olmayışı bir yana, koşmaya da ne kadar "Fransız"mışım meğer.
Neyse, bu geçen yıl içinde, daha da ilgilendim ve yakınlaştım koşuyla. Kendimce koşar oldum, daha çok öğrendim, anladım. 3 yıl önce kopan sol ön çapraz bağım için geçirdiğim ameliyat sonrası, yaptığım onca çalışmaya rağmen, sol bacağım halen sağ bacağımdan daha ince. 2 yıl önce geçirdiğim ağır kaza sonrası, aslında iyice toparlanmam, kendimi bulmam yeni yeni oluyor. Yukarıda bahsettiğim spor geçmişime rağmen, fiziksel kondüsyonum maksimumdan uzak. Bir sürü ağrı, sızı geçiriyor, sakatlıklar yaşıyorum. Vücudumdaki hamlıklar eskiye göre daha uzun sürede geçiyor falan. Bilmem, belki de yıllanmak böyle birşey :) Dokuz gün sonra, 22 Nisan'da 40.yıl diyorum :)
Dağlardan ve tırmanıştan asla uzak kalamam. Ama motivasyonum da feci baltalandı, yalnızlık zor şey. Tırmanışı, ite kaka, zorlaya zorlaya yapmaya çalışıyordum zaten. Ama motivasyonum azaldı, bu şekilde ve son yaşadıklarım ardından çok zor gelmeye başlamıştı. Kayseri'de yaşamanın, bu anlamda bu kadar zor olacağını düşünemezdim. Kendi haline bıraktım, zamanla beni bulması için. Ama biliyorum dağcılık ve tırmanıştan kopmam, asla.
Koşmak güzel sporlardan biri. Bisiklete biniyorum, ufak tefek dağcılık yapıyorum. Koşmaya da devam edeceğim. Motosiklete binmek gibi, arkadaşa pek ihtiyacınız olmuyor.
Blogumda da ara ara yazmaya devam edecegim, "self motivation" hesabı :)
Çok genç yaşlarımdan beri spor yapıyorum. Pekçok değişik takım sporu yaptım, hepsinde şampiyonluklar ve birincilikler yaşadım. Her zaman hızlı koşan ve hatta o sporlar dahilinde çok da koşan birisi olmuştum. Futbol'dan ekmek yedim mesela. Evet, kendince tekniği yüksek bir fultbolcuydum ama gol işlerinin çoğu deparlarımda biterdi.
Sonra -2003(?)- Erciyes Kuzey Yüzü'nde yapılan bir hız yarışmasını, çıkış ve iniş, 4 saat 05 dakika ile kazanmıştım.
Ama bunların hiçbiri "koşmak" değildi elbette. Koşmak başka birşeymiş!
Sıfır koşu ve sıfır mental hazırlıkla gittiğim 2011 Aladağlar Sky Trail'de, karşılaştım/yüzleştim koşu aktivitesiyle. Hazırlığımın olmayışı bir yana, koşmaya da ne kadar "Fransız"mışım meğer.
Neyse, bu geçen yıl içinde, daha da ilgilendim ve yakınlaştım koşuyla. Kendimce koşar oldum, daha çok öğrendim, anladım. 3 yıl önce kopan sol ön çapraz bağım için geçirdiğim ameliyat sonrası, yaptığım onca çalışmaya rağmen, sol bacağım halen sağ bacağımdan daha ince. 2 yıl önce geçirdiğim ağır kaza sonrası, aslında iyice toparlanmam, kendimi bulmam yeni yeni oluyor. Yukarıda bahsettiğim spor geçmişime rağmen, fiziksel kondüsyonum maksimumdan uzak. Bir sürü ağrı, sızı geçiriyor, sakatlıklar yaşıyorum. Vücudumdaki hamlıklar eskiye göre daha uzun sürede geçiyor falan. Bilmem, belki de yıllanmak böyle birşey :) Dokuz gün sonra, 22 Nisan'da 40.yıl diyorum :)
Dağlardan ve tırmanıştan asla uzak kalamam. Ama motivasyonum da feci baltalandı, yalnızlık zor şey. Tırmanışı, ite kaka, zorlaya zorlaya yapmaya çalışıyordum zaten. Ama motivasyonum azaldı, bu şekilde ve son yaşadıklarım ardından çok zor gelmeye başlamıştı. Kayseri'de yaşamanın, bu anlamda bu kadar zor olacağını düşünemezdim. Kendi haline bıraktım, zamanla beni bulması için. Ama biliyorum dağcılık ve tırmanıştan kopmam, asla.
Koşmak güzel sporlardan biri. Bisiklete biniyorum, ufak tefek dağcılık yapıyorum. Koşmaya da devam edeceğim. Motosiklete binmek gibi, arkadaşa pek ihtiyacınız olmuyor.
Blogumda da ara ara yazmaya devam edecegim, "self motivation" hesabı :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder